Maun Suresi Temel Mesajları

Surede iki tip insandan söz edildiği ortaya çıkmaktadır. Bunlar; 1. Allah'ın nimetini inkâr eden nankörler, hesap ve ceza gününü yalan sayan kâfirler. 2. Yaptığı amelle Allah'ın rızasını kastetmeyen, aksine gösteriş için amel edip namaz kılan münafıklar. Surede, bunlardan birinci grubun kötü sıfatlarından bazıları anlatılır. Bunlar yetimi hor görürler.

Hayır yapmazlar. Yoksulun ve fakirin hakkını, başkalarına hatırlatmak şeklinde dahi iyilikte bulunmazlar. Onlar ne Rabb'lerine ibadet ederek güzel amel işlerler, ne de insanlara iyilik ederler. İkinci grup, namazlarından gaflet içinde olanlardır. Bunlar namazları vaktinde kılmazlar. Manasını bilerek değil, şeklen namaz kılarlar, amellerini gösteriş için yaparlar. Sure bu iki grubu da azap ve helak ile tehdit eder. Bu yaptıklarının, hayret edilecek ve yadırganacak bir şey olduğunu gösteren bir üslupla, bunun büyük bir çirkinlik olduğunu bildirerek onları şiddetli bir şekilde kınar.


Yetim ve yoksula sahip çıkmak, onların karnını doyurmak, giydirmek ve onlara velilik etmek, dinimizce son derece önemlidir ve büyük bir ibadettir. Bu nedenle yetim ve yoksula sahip çıkanlar övülmüş, sahip çıkmayıp onları ezenler ise yerilmiştir. Hesap gününde, yetim ve yoksula sahip çıkmayanlardan intikam alınacağı anlaşılmaktadır.


Bu ayetlerde, namazı gösteriş için kılanlar kınanmaktadır. İbni Abbas'ın yorumuna göre bu ayette namaz kılanlar ile kastedilenler, münafıklardır. Onlar şeklen namaz kılmakta, işin hakikatine vakıf olamamaktadırlar. Ayrıca bazı âlimler, namazı gereği gibi kılmayanlardan kastın, namazları vaktinde eda etmeyen, vaktini çıkaran kimseler olduğunu söylemişlerdir. Bu durum da, bazı insanların namaza önem vermediğini açıkça göstermektedir. Demek ki, namaz veya diğer ibadetlerde, sırf Allah rızası gözetilmeli, gösterişe asla kaçılmamalıdır. Şeklen yapılan ibadetlerin kişiyi kurtaramayacağını bu sureden anlamaktayız.


Diğer taraftan şu da ortaya çıkmaktadır ki, bir taraftan ibadet edip, diğer taraftan yetim ve yoksulu itip kakmak mümkün değildir. Biri sevap, diğeri günah bu iki fiilin bir kişide bulunmasının imkânsız olacağı anlaşılmaktadır. Eğer bir kimse ibadetlerini yerine getiriyor, ama diğer taraftan yetim ve yoksula sahip çıkmıyorsa, bu kimsenin nifak içerisinde olduğu, ibadetin hakkını vermediği anlaşılabilir.

Zira ibadeti hakkıyla yerine getiren kişi, ahlakî olgunluğa da sahip demektir.


Hiç yorum yok :

Yorum Gönder